Yılmazın ödevleri
21 Nisan 2017 Cuma
CPU-Z NEDİR NE İŞE YARAR
CPU-Z antutudan birazdaha farklı çalışan bir programdır ismindende anlaşılacağı gibi işlemci ölçerdir .
Replika bir telefon alıcaksanız ve içinde hangi işlemci kullanıldığını öğrenmek istiyorsanız cpu-z den öğrenebilirsiniz.
MTK 6572, mtk 6582,mtk 6592 kore telefonlarda en çok kullanılan işlemciler bunlardır düşük kaliteden başlayarak sıraladım.
Antutu beachmark tan tek avantajı megabayt olarak fazla yer kaplamaması eğer kore replika telefon alacaksanız aldığınız telefonun içinde cpu-z yüklüyse bu yazılıma güvenmemenizi öneririm.
İçindeki sahte olabiliyo bu yüzden içinde mevcut yüklü bulunan cpu-z yi silin ve google playden yenisini yükleyin.
LİNK:http://www.gezginler.net/indir/i/6332/598/
HAZIRLAYAN:YILMAZ ŞAHAN
20 Nisan 2017 Perşembe
Kayıt Defteri Düzenleyicisi'ne genel bakış
Kayıt Defteri Düzenleyicisi'ne genel bakış
Kayıt Defteri Düzenleyicisi, bilgisayarınızın nasıl çalıştığı konusunda bilgiler içeren sistem kayıt defterinizdeki ayarları görüntülemek ve değiştirmek için gelişmiş bir araçtır. Windows yapılandırma bilgilerini ağaç biçiminde düzenlenen bir veritabanında (kayıt defteri) depolar. Kayıt Defteri Düzenleyicisi, kayıt defterini incelemenizi ve değiştirmenizi sağlar, ancak genellikle bunu yapmanıza gerek yoktur ve doğru olmayan değişiklikler yapmak sisteminizi bozabilir. Kaydı düzenlemeye ve geri yüklemeye hazır olan ileri düzeyde bir kullanıcı, yinelenen girdileri eleme veya kaldırılmış veya silinmiş programlara ait girişleri silme gibi görevler için Kayıt Defteri Düzenleyicisi'ni güvenle kullanabilir.
Klasörler, kayıt defterindeki anahtarları temsil eder ve Kayıt Defteri Düzenleyicisi penceresinin sol tarafındaki gezinme alanında gösterilir. Soldaki başlık alanında, bir anahtardaki girdiler görüntülenir. Girdiyi çift tıklattığınızda, bir düzenleme iletişim kutusu açılır.
Kesinlikle gerekli olmadığı sürece kaydı düzenlememelisiniz. Kayıt defterinizde bir hata varsa, bilgisayarınız doğru işlemeyebilir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, kayıt defterinizi, bilgisayarınızı son başarıyla başlattığınız sürümüne geri yükleyebilirsiniz. Yönergeler için, İlgili Konular'a bakın.
Kayıt Defteri Düzenleyicisi Anahtarları Kayıt Defteri Düzenleyicisi'nin gezinme alanı, yerel bilgisayarda, herbiri bir önceden tanımlı anahtarı temsil eden klasörleri görüntüler. Uzaktaki bilgisayarın kayıt defterine eriştiğinizde, yalnızca iki önceden tanımlı anahtar (HKEY_USERS ve HKEY_LOCAL_MACHINE) görünür.
Klasör/önceden tanımlı anahtar Açıklama
HKEY_CURRENT_USER
Oturumu açık durumdaki kullanıcının yapılandırma bilgileri kökünü içerir. Kullanıcının klasörleri, ekran renkleri ve Denetim Masası ayarları burada saklanır. Bu bilgiye kullanıcı profili olarak başvurulabilir.
HKEY_USERS
Bilgisayardaki tüm kullanıcı profillerinin kökünü içerir. HKEY_CURRENT_USER, HKEY_USERS'ın alt anahtarıdır.
HKEY_LOCAL_MACHINE
Bilgisayara özel yapılandırma bilgilerini (herhangi bir kullanıcı için) içerir.
HKEY_CLASSES_ROOT
HKEY_LOCAL_MACHINE\Yazılım'ının alt anahtarıdır.
Burada saklanan bilgiler, Windows Gezgini'ni kullanarak bir dosya açtığınızda doğru programın açılmasını sağlar.
HKEY_CURRENT_CONFIG
Sistem başlangıcında yerel bilgisayar tarafından kullanılan donanım profili hakkındaki bilgileri içerir.
Aşağıdaki tabloda sistem tarafından geçerli olarak tanımlanan ve kullanılan veri türleri verilmiştir.
Veri türü Açıklama
REG_BINARYİşlenmemiş ikili veri. Donanım bileşeni bilgilerinin çoğu ikili veri olarak saklanır ve Kayıt Defteri Düzenleyicisi'nde onaltılık biçimde görüntülenir.
REG_DWORD4 bayt uzunluğunda bir sayıyla gösterilen veriler. Aygıt sürücüleri ve hizmetler için kullanılan parametrelerin çoğu bu türdedir ve Kayıt Defteri Düzenleyicisi'nde ikili, onaltılı veya onlu biçimde görüntülenir.
REG_EXPAND_SZDeğişken uzunluklu veri dizesi. Bu veri türü, bir program veya hizmet veriyi kullandığında çözülen değişkenleri içerir.
REG_SZ Sabit uzunluklu metin dizesi.
REG_FULL_RESOURCE_DESCRIPTOR
Bir donanım bileşeninin veya sürücünün kaynak listesini saklamak için tasarlanmış iç içe diziler serisidir.
Dikkat
Kayıt Defteri Düzenleyicisi, bilgisayarınızın nasıl çalıştığı konusunda bilgiler içeren sistem kayıt defterinizdeki ayarları görüntülemek ve değiştirmek için gelişmiş bir araçtır. Windows yapılandırma bilgilerini ağaç biçiminde düzenlenen bir veritabanında (kayıt defteri) depolar. Kayıt Defteri Düzenleyicisi, kayıt defterini incelemenizi ve değiştirmenizi sağlar, ancak genellikle bunu yapmanıza gerek yoktur ve doğru olmayan değişiklikler yapmak sisteminizi bozabilir. Kaydı düzenlemeye ve geri yüklemeye hazır olan ileri düzeyde bir kullanıcı, yinelenen girdileri eleme veya kaldırılmış veya silinmiş programlara ait girişleri silme gibi görevler için Kayıt Defteri Düzenleyicisi'ni güvenle kullanabilir.
Klasörler, kayıt defterindeki anahtarları temsil eder ve Kayıt Defteri Düzenleyicisi penceresinin sol tarafındaki gezinme alanında gösterilir. Soldaki başlık alanında, bir anahtardaki girdiler görüntülenir. Girdiyi çift tıklattığınızda, bir düzenleme iletişim kutusu açılır.
Kesinlikle gerekli olmadığı sürece kaydı düzenlememelisiniz. Kayıt defterinizde bir hata varsa, bilgisayarınız doğru işlemeyebilir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, kayıt defterinizi, bilgisayarınızı son başarıyla başlattığınız sürümüne geri yükleyebilirsiniz. Yönergeler için, İlgili Konular'a bakın.
Kayıt Defteri Düzenleyicisi Anahtarları Kayıt Defteri Düzenleyicisi'nin gezinme alanı, yerel bilgisayarda, herbiri bir önceden tanımlı anahtarı temsil eden klasörleri görüntüler. Uzaktaki bilgisayarın kayıt defterine eriştiğinizde, yalnızca iki önceden tanımlı anahtar (HKEY_USERS ve HKEY_LOCAL_MACHINE) görünür.
Klasör/önceden tanımlı anahtar Açıklama
HKEY_CURRENT_USER
Oturumu açık durumdaki kullanıcının yapılandırma bilgileri kökünü içerir. Kullanıcının klasörleri, ekran renkleri ve Denetim Masası ayarları burada saklanır. Bu bilgiye kullanıcı profili olarak başvurulabilir.
HKEY_USERS
HKEY_LOCAL_MACHINE
Bilgisayara özel yapılandırma bilgilerini (herhangi bir kullanıcı için) içerir.
HKEY_CLASSES_ROOT
HKEY_LOCAL_MACHINE\Yazılım'ının alt anahtarıdır.
Burada saklanan bilgiler, Windows Gezgini'ni kullanarak bir dosya açtığınızda doğru programın açılmasını sağlar.
HKEY_CURRENT_CONFIG
Sistem başlangıcında yerel bilgisayar tarafından kullanılan donanım profili hakkındaki bilgileri içerir.
Aşağıdaki tabloda sistem tarafından geçerli olarak tanımlanan ve kullanılan veri türleri verilmiştir.
Veri türü Açıklama
REG_BINARYİşlenmemiş ikili veri. Donanım bileşeni bilgilerinin çoğu ikili veri olarak saklanır ve Kayıt Defteri Düzenleyicisi'nde onaltılık biçimde görüntülenir.
REG_DWORD4 bayt uzunluğunda bir sayıyla gösterilen veriler. Aygıt sürücüleri ve hizmetler için kullanılan parametrelerin çoğu bu türdedir ve Kayıt Defteri Düzenleyicisi'nde ikili, onaltılı veya onlu biçimde görüntülenir.
REG_EXPAND_SZDeğişken uzunluklu veri dizesi. Bu veri türü, bir program veya hizmet veriyi kullandığında çözülen değişkenleri içerir.
REG_SZ Sabit uzunluklu metin dizesi.
REG_FULL_RESOURCE_DESCRIPTOR
Bir donanım bileşeninin veya sürücünün kaynak listesini saklamak için tasarlanmış iç içe diziler serisidir.
Dikkat
- Kayıt defterinin hatalı düzenlenmesi, sisteminize ciddi bir hasar verebilir. Kayıt defterinizde değişiklik yapmadan önce, bilgisayarınızdaki önemli verilerin tümünü yedeklemelisiniz.
- Kayıt Defteri Düzenleyicisi’ni açmak için Başlat’ı ve Çalıştır’ı tıklattın, regedit yazın ve Tamam düğmesini tıklatın.
- Yinelenen girdileri elemek veya kaldırılmış veya silinmiş programlara ait girdileri silmek gibi görevlerde Kayıt Defteri Düzenleyicisi'ni güvenli bir şekilde kullanmak için, kayıt defterini düzenlemeye ve geri yüklemeye hazırlıklı olmalısınız..
7 Mart 2017 Salı
foto transisitör nedir
Foto transistör: üzerine düşen ışığın şiddetiyle orantılı olarak iletkenligi değişen transisitör.
Pozometrelerde, hırsız alarm sistemlerinde, tv, müzik seti ve uzaktan kumanda aletlerinde otomatik açılır kapanır kapı sistemlerinde, otomatik çalışan gece lambalarında ışık algılayıcısı olarak kullanılmaktadır.
Foto transistör:elektirik akımını ışık ile kontrol eden devre elemanıdır.Genel olarak her türlü transistör,ışığı görecek şekilde şeffaf muhafazalara konulsaydı, foto transistör olorak kulanılabilirdi.
Foto transistörün normal transistörden tek farki, kollektör ile emiter arasindan geçen akimi beyz ile degilde, beyz ile kollektörün birlesim yüzeyine düsen mor ötesi isikla kontrol ediliyor olmasidir. Foto transistör devrede genelde beyz ucu bosta olrak kullanilir. Bu durumda üzerine isik düstügünde tem iletimde düsmediginde ise tam yalitimdadir
1 Mart 2017 Çarşamba
Router Nedir? Nasıl Çalışır? Ne Amaçla Kullanılır?
Ip paketlerini, bir network’ten başka bir network’e ileten cihazlara router denir. Router cihazları networkler arasında adreslerin
anahtarlamasında rol oynarlar ve bu anahtarlama işlemini mantıksal adreslere
göre yaparlar.
Temelde router’lar aşağıdaki bileşenlerden oluşur;
·
ROM
·
RAM
·
Motherboard
·
CPU
Bu bileşenlere ek olarak üzerlerinde network ortamı ile iletişim kurmaları
için gerekli olan interface’leride bulunur. Bunun dışında Router
konfigürasyonunu yapmamızı sağlayan AUX ve Consoleportlarıda mevcuttur.
Console portunu kullanarak router’ı konfigüre etmek için rollover kablo
gerekir. Bu kablo genelde cihaz ile birlikte gelmektedir.
AUX portu ise yine konfigürasyon için kullanılmaktadır. Ancak gerektiği
takdirde aux portuna bağlanacak bir modem aracılığı ile router uzaktan da
konfigüre edilmektedir.
Router’lar gelen paketleri yönlendirme aşamasında, üzerlerinde bulunan
routing tablo’larını kullanırlar. Bu tablo’larda hedef network ve hedef
network’e ulaşmak için paketin yönlendirileceği interface bulunmaktadır.
Router’lar interface’leri aracılığıyla bağlı bulundukları network’lerin
gateway’leri konumundadırlar. Farklı networkler arasındaki iletişim routerlar
aracılığıyla sağlandığı için, diğer network’lere gidecek paket’ler router’lar
üzerinden gönderilir ve bu yüzden router’lar bulundukları networklerin
gateway’leri olurlar.
Router’lar üzerinden yönlendirilecek paketler, oluşturulacak olan access
control list’ler aracılığıyla filtrelenebilir. Access list konusunu ilerleyen
makalelerimde ayrıntılı olarak ele alacağım.
Cisco router üzerinde bulunan routing table’ı görüntülemek için
Privileged exec modda iken “show ip route”
komutunu kullanmamız gerekir.
Komut yardımıyla routing table’Inı görüntülediğimizde;
·
Route bilgisini hangi yolla öğrendiği
·
Hedef network ve maskeleri
·
Administrative distance değerleri (Route bilgisinin inanılırlığı)
·
Metric değerleri
gibi bilgileri elde ederiz.
Örneğin aşağıdaki örnekte router üzerinde bulunan routing tablosu “show ip
route” komutu ile görüntülenmektedir. Bu çıktıya göre;
1 numara ile gösterilen kısım router’ın route bilgisini hangi yolla
öğrendiği, 2 numara ile gösterilen kısım ise öğrenilmiş olan network’e gidecek
paketin hangi gateway’i kullanacağıdır.
Resim-1
Router’lar hedef network’lere birçok yol vasıtası ile erişebilirler.
Buradaki amaç hedef network’e gidecek en uygun yolun çeşitli metod’lar ile
seçilerek bulunması ve routing tablosuna eklenmesidir. Kullanılan metodlar
router üzerinde çalışan routing protokol’üne göre değişmektedir. Bunları
ayrıntılı olarak ilerleyen bölümlerde ele alacağım.
Routing tablosundaki girdiler çeşitlilik göstermektedir. Bunları birer
cümle ile açıklayacak olursak;
·
Directly Connected: Router’a direkt bağlı olan networkleri
ifade eder.
·
Static
Routing: Routing tablosuna hedef network’e ulaşılacak olan yolun admin tarafından
manuel olarak girilmesidir.
·
Default
Route: Static yada dynamic olarak öğrenilmiş network’ler dışında bilinmeyen
networklere veri yollamak için kullanılan route bilgisidir.
Default route öğrenilmiş networkler dışında
kalan network’lere yollanacak paketler için kullanılan route bilgisidir. IP
adresi olarak: 0.0.0.0 ve mask olarak :0.0.0.0 değerleri kullanılır. Router üzerine bir
paket geldiğinde router bu paketi ilgili hedef network’e yollamak için routing
table’ında bulunan öğrendiği networklerle paket üzerindeki hedef adresi
eşleştirmeye çalışır. Bu işlem sonucunda herhangi bir eşleşen network bulamaz
ise, routing tablosunun en altında yeralan default route bilgisini kullanarak
paketi hedefe yollar.
Router’lar hedef networklere giden en kısa yolları öğrenirken çeşitli
değerleri kullanırlar. Bu değerler Bandwidth, delay, hop count ve cost gibi
değerlerdir. Bunların dışında farklı değerlerde opsiyonel olarak
kullanılmaktadır.
Örneğin aşağıdaki şekli göz önünde bulundurduğumuzda A network’ünden B
network’üne iki farllı yoldan ulaşılıyor. Bazı routing protokolleri Band
genişliğini baz alırken , bazıları ise Hop Count dediğimiz iki network arasında
bulunan router sayısını baz alır.
Hop count baz alan routing protokolleri hedef networke erişirken daha az
router üzerinden geçeceği için aşağıdaki şekilde 56KB/s lik yolu tercih eder.
Bazı routing protokolleri ise bandwith’i geniş olan yolu tercih ederler.
Bunun için metric değerlerini göz önünde bulundururlar. Bandwith’in geniş
olması demek metric değerinin düşük olması demektir. Cost ise hattın metric
değeridir. Hedef networke giden hatların cost’ları toplamı hedef network’e
ulaşmayı sağlayan hattın toplam metric değerini verir.
Delay paket iletimi sırasında yolda yaşanan gecikmelerdir. Hat üzerinde çok
router olması anahtarlama sürelerinin artmasına neden olur. Buda paket iletimi
sırasında gecikme yaratır. Delay’in düşük olması için summarization gibi
teknikler ile routing tabloları küçültülür. Bu sayede anahtarlama sırasında
gecikme minimuma iner.
Routing Protokolleri:
Router’lar route bilgilerini dinamik olarak paylaşırken çeşitli protokoller
kullanırlar. Bu protokoller routing protokolleri olarak adlandırılır.
Routing protokolleri üç çeşittir;
1.
Distance
Vector Routing Protokolleri
2.
Link State Routing
Protokolleri
3. Hybrid
Routing Protokolleri
Distance Vector Routing Protokolleri:
Distance vector routing protokolleri, routing bilgilerini paylaşırken
birbirlerine direkt olarak routing tablolarını yollarlar. Her router bu sayede
üzerinde direct bağlı olan network bilgileri ile öğrenmiş olduğu network
bilgilerini komşusu olan router’lar ile paylaşır. Bu paylaşma süreci sonucunda
ortamdaki tüm router’lar tüm networklerden haberdar olur. Bu tüm router’ların
tüm network’lerden haberdar olması durumuna “convergence” denir.
Router’lar bir organizasyonda convergence’a nekadar çabuk ulaşıyorsa network
okadar iyi tasarlanmış demektir.
Distanca vector protokollere örnek olarak;
·
RIP (Endüstri standartı)
·
EIGRP ( Cisco tarafından geliştirilmiştir)
Link State Routing Protokoller:
Link-state routing protokolleri routing bilgisi olarak birbirlerine routing
tablolarını yollamazlar. Hat durum bilgilerini yollarlar. Yolladıkları bu hat
bilgilerine LSA(Link state advirtisement) denir. LSA’ları sadece komşularına
değil, network üzerindeki tüm router’lara yollarlar. Bu LSA’ları yollarken
multicast adresleri kullanırlar. Bunun nedeni ortamda bulunan tüm routerların,
ortamdaki diğer tüm router’lara LSA pakedi yollamasıdır. Router’lar ortamdaki
tüm router’lardan LSA bilgisi aldığı için, her router network’ün topolojisini
bilir.
Router’lar gelen LSA’ları link state database’inde biriktirir.
Biriktirdikleri bu LSA’lar ile her router kendisini en tepeye koyarak bir ağaç
yapısı oluşturur. Bu sayede topoloji tablosunu dallandırarak genişletir. Daha
sonra bu topoloji tablosu üzerinde çalıştırdığı SPF(shortest path first)
algoritması ile hedef network’lere giden en kısa yollar belirlenir ve bu yollar
routing tablosuna işlenir.
Link-state routing protokoller convergence’a daha çabuk ulaşırlar. Fakat
bazı dezavantajlarıda söz konusudur. Convergence’a ulaşana dek routerların
işlem gücünü çok kullanırlar, ayrıca her router’ın ortamda bulunan tüm
router’lara LSA paketi yollaması gerektiği için, network’te fazla miktarda
trafik oluşmasına sebep olurlar.
Convergence’a ulaşıldıktan sonra LSA paketleri ile sadece değişiklikler
ortamdaki diğer router’lara yollanır.
Link-state routing protokollerine örnek olarak;
·
OSPF
·
IS IS
Hybrid Routing Protokoller:
EIGRP bu gruba örnek olarak verilebilir. Çünkü Routing update’i olarak
komşularına routing table’larını yollar. Fakat routing table’larını yollarken
sadece routing table’ındaki değişen kısımları yollamaktadır. Bunun yanında
metric değerler de EIGRP tarafından hedef network’lere giden yol seçiminde
kullanılır. Hem distance vector hem de link-state routing protokolleri gibi
davrandığı için Hybrid protokol olarak isimlendirilmektedir.
Bu kısımda routing tablosu ve temel anlamda routing protocollerini
özetlemiş olduk. Routing protokollerini tek tek ayrıntılı olarak diğer
makalelerimde ele alacağım.
Bu konuyla ilgili sorularınızı http://forum.mshowto.org linkini kullanarak
ulaşacağınız forum sayfamızda sorabilirsiniz.
KAYNAK=www.mshowto.org
› Tüm Makaleler › Network
Yönlendirici (router)
paket değişmeli (packet switched) kullanılan ağlarda kesişim noktalarında paketlerin güzergah seçmeleri için yol gösteren aletlerdir. Basitçe yol ayrımlarında yönlendirme yaparak paketlerin ulaşacakları noktalara daha hızlı ulaşmalarını hedeflerler. Aslında yönlendiriciler basit birer bilgisayardırlar ve üzerlerinde birer işletim sistemi yüklüdür. Genelde bu işletim sistemi sadece yönlendirme amacıyla yazılmış ve daha hızlı çalışması için diğer bütün özellikleri kaldırılmıştır.
Yönlendiriciler doğası gereği birden fazla ağ arayüzüne (network interface) sahiptirler ve bu arayüzler arasında yönelndirme işlemi yaparlar. Bu arayüzlerin baktığı ağlara alt ağ (subnet) adı verilir ve amaç bu ağlar arasında gidip gelen paketlere yönlendirme yapmaktır. Temel olarak bir yönlnedirici kendi ağında dolaşan paketler için yönlendirme yapmaz bu paketleri o ağda bırakır, böylelikle ağ trafiğini azaltmış olur.
Bir yönlendirici internet protokolü seviyesinde IP adreslerine bakarak yönlendirme yapar. Yani TCP/IP protokolünde 3. seviye olan ağ katmanına (network layer) kadar paketleri açarak yönlendirme yapar.
{bu konu ileride daha detaylı anlatılmalıdır}
kaynak=bilgisayarkavramlari.sadievrenseker.com/2007/12/22/yonlendirici-router/
Router Nedir ? Windows 2008 R2 Üzerinde Örnekli Anlatımı.
Router Nedir ?
Router'ın kelime anlamı yönlendirici demektir.Farklı ağlardaki bilgisayarların gidicekleri yolları bulmasını ve birbirleri ile iletişim kurmalarını sağlar.
Birden fazla routing çeşidi bulunmaktadır.Biz bu makalemizde nerdeyse en basit routing çeşidi diyebileceğimiz LAN routing i yapıcağız.
Elimde şu şekilde bir yapı bulunmaktadır:
Router'ın kelime anlamı yönlendirici demektir.Farklı ağlardaki bilgisayarların gidicekleri yolları bulmasını ve birbirleri ile iletişim kurmalarını sağlar.
Birden fazla routing çeşidi bulunmaktadır.Biz bu makalemizde nerdeyse en basit routing çeşidi diyebileceğimiz LAN routing i yapıcağız.
Elimde şu şekilde bir yapı bulunmaktadır:
Şimdi 3 adet Windows 7 bilgisayarımızın ip configurasyonunu bu şekilde yapıyoruz.Sonra 3'nün iletişimini sağlıcak yazlımsal routing görevini üstlenicek bilgisayarımız olan windows server 2008 'imize 3 adet network adaptörü ekliyoruz. ve ip configurasyonunu şu şekilde yapıyoruz.
1 numarali
bilgisayarımızın default gateway'i olarak verdiğimiz ip'yi gördüğünüz gibi
routing işlemi yapıcak olan server 2008 r2 bilgisayarımızda lan-1
network adaptöründe ip olarak verdik.
Peki default gateway nedir ?
Deafult gateway'i bir çıkış kapısı olarak düşünebiliriz.Hatırlayacağınız gibi router farklı networklerin görüşmesini sağlıyordu.Bizde bu görüşmeyi sağlamak için bütün çıkış kapılarını routerimizde topluyoruz.
Diğer 2 network adaptörünüde aynı şekilde yapılandırdıktan sonra. Router görevi yapması için 2008 R2 bilgisayarımıza gerekli rolu yüklemeye geldi sıra.
Peki default gateway nedir ?
Deafult gateway'i bir çıkış kapısı olarak düşünebiliriz.Hatırlayacağınız gibi router farklı networklerin görüşmesini sağlıyordu.Bizde bu görüşmeyi sağlamak için bütün çıkış kapılarını routerimizde topluyoruz.
Diğer 2 network adaptörünüde aynı şekilde yapılandırdıktan sonra. Router görevi yapması için 2008 R2 bilgisayarımıza gerekli rolu yüklemeye geldi sıra.
Add roles'e tıkladıktan sonra gelen bilgilendirme ekranını next diyip geçiyoruz.
Network
Policy and Access services'e tıklıyoruz.
Tekrar karşımıza başka bir bilgilendirme ekranı geliyor next diyip geçiyoruz.
Tekrar karşımıza başka bir bilgilendirme ekranı geliyor next diyip geçiyoruz.
Biz sadece
routing işlemi yapıcağımız için Routing and remote access services seçeneğini
tıklayıp next diyoruz.
Sonra karsımıza gelen ekrana next dedikten sonra Install diyerek rol kurulumunu bitiriyoruz.
Şimdi sıra kurduğumuz roll'de routing işlemlerini ayarlamak.
Routin işlemlerini ayarlayabilmek için:
Sonra karsımıza gelen ekrana next dedikten sonra Install diyerek rol kurulumunu bitiriyoruz.
Şimdi sıra kurduğumuz roll'de routing işlemlerini ayarlamak.
Routin işlemlerini ayarlayabilmek için:
Yolunu
izliyoruz.
Sonra:
Sonra:
Seçeneğini
tıklıyoruz.
Bilgilendirme ekranını geçtikten sonra karşımıza gelen erkanda şu seçeneği seçiyoruz.
Bilgilendirme ekranını geçtikten sonra karşımıza gelen erkanda şu seçeneği seçiyoruz.
Karşımıza gelen erkanda lan routing yapıcağımız için lan
routingi seçiyoruz.
Next ve
sonrasında finish dedikten sonra 3 farklı networkte bulunan bilgisayarlarımız
birbiriyle görüşebilecektir.
Ben her bir bilgisayarda birer paylaştırılmış klasör yarattım.
1 numaralı bilgisayardan 2 ye
2 numaralı bilgisayardan 3 e
3 numaralı bilgisayardan 1 e ulaşmaya çalışacağım.
Ben her bir bilgisayarda birer paylaştırılmış klasör yarattım.
1 numaralı bilgisayardan 2 ye
2 numaralı bilgisayardan 3 e
3 numaralı bilgisayardan 1 e ulaşmaya çalışacağım.
1 numaradan
2 numaraya ulaşmak.
2 numradan
3 numaraya ulaşmak.
3 numaradan 1 numaraya ulaşmak.
Görüldüğü gibi Lan Routing işlemini yapmış bulunmaktayız.
KAYNAK=http://freenetworkk.blogspot.com.tr/2015/01/router-nedir-windows-2008-r2-uzerinde.html
22 Şubat 2017 Çarşamba
CD-DVD Sürücüsü Nedir? Nasıl Çalışır? Ne İşe Yarar?

CD-ROM (Compact Disk Read Only Memory / Kompak Disk Sadece Okunabilir Bellek) sürücüler; yüksek kapasiteli CD’leri okumak için üretilmiştir.Üretiminde plastik ve metal kullanılmıştır. Ön yüzünde bir adet led ve genel olarak bir adet buton bulunur. Led’in yanıp sönmesi okuma işleminin gerçekleştiğini gösterir.Buton ise CD-ROM ‘u açmak ve kapatmak için kullanılır.Bir CD-ROM sürücüsü değişik formatlarda yazılmış CD’leri okuyabilir. Örneğin müzik setlerimizde dinlediğimiz CD’ler, veri CD’leri ve CD-I formatındaki sinema CD’leri gibi.
CD’nin Yapısı Nasıldır, Nelerden Oluşur?
Plastik özlü , ısıya dayanıklı polikarbon madden üretilirler. 12 inch’lik standart bir CD yaklaşık 74 – 80 dakikalık bir filmi veya 650 – 700 MB veriyi barındırabilir. Bu taşıyıcı tabakanın üzerinde ise bilgilerin kaydedildiği kısım yer alır. Bilgilerin okunması sırasında lazer bu kısımdan yansır. Bilgilerin yazıldığı kısımdaki koruyucu bir kaplama sayesinde hassas kısım UV ışınlarından korunmuş olur. Ayrıca bu kaplama, CD’nin ön yüzünü de oluşturur. Veriler, 0.05 ile 0.1 mikrometre arasındaki CD yüzeyine çukur ve tümsekler olarak yazılır. DVD’lerde bu çukurların arasındaki mesafe 0.74 mm CD’lerde ise 1.6 mm’ dur. Nanometre ile ölçülen bu çukurlara pit denir. Pitler arasındaki alana, yani tümsek kısımlara da land denilmektedir. Pit ve land’lerin yardımıyla iki dijital temel bilgi, 0 ve 1 oluşmaktadır. Bu iki değer, iki harften oluşan bir alfabeye benzemektedir. Bu girintiler ve çıkıntılar, sarmal bir şekilde tüm CD’nin etrafında binlerce kez dönerek izler oluştururlar. Bu izler, okuyucu kafa ile takip edilir. Bunun için kafa okuma işlemi sırasında içten dışa ve dıştan içe doğru hareket ederek CD’nin farklı bölümlerine erişir. Bilgisayarın CD üzerindeki binlerce sarmalın içerisinde doğru bilgiye ulaşabilmesi için bu sarmalların başladığı yer olan Lead-in kısmında bir içerik listesi bulunur. Okuyucu kafa, CD üzerinden geri yansıyan lazere göre CD’nin ilgili bölümündeki pit ve land’lerin ayrımına varır.
CD-ROM’LARIN TEMEL YAPISI
CD-ROM dört parçadan oluşur.
1. CD’yi döndüren motor.
2. Lazer kafasını taşıyan motor.
3. Kapağın açılıp kapanmasını sağlayan ve CD ‘yi taşıyan tepsiyi hareket ettiren motor.
4. Üzerinde tüm elektronik kısmı barındıran ana karttır.
2. Lazer kafasını taşıyan motor.
3. Kapağın açılıp kapanmasını sağlayan ve CD ‘yi taşıyan tepsiyi hareket ettiren motor.
4. Üzerinde tüm elektronik kısmı barındıran ana karttır.
Elektronik kısma dahil olan parçalar ise motor kontrolleri, hata düzeltme bağlantı noktası ve diğer olması gereken hassas kontroller. Mekanik kısımda bulunan baskı mekanizması CD’yi taşıyan bir tepsi ve CD’yi sıkıştıran bir katmandan oluştur. CD sıkıştıktan sonra döndürülür ve iki çelik Ray üzerinde hareket eden lazer kafası CD üzerinde istenilen yere hareket eder. Kızılötesi lazer diyotu ışın parçasını üzerindeki bütünleşik bir ayna yardımıyla lense yollar. Işın buradan hareketli kafa vasıtasıyla hedeflenmiş verinin bulunduğu noktaya ulaşır. Bu aşamada CD’lerin üzerinde aslında gözle görülmeyen ufak çukurlar bulunduğunu ve bu çukurlar ile düz kesimlerin, verilerin kodlanmasını sağlayan 0 ve 1 rakamlarına karşılık geldiğini belirtelim. Işının bir kısmı CD üzerindeki bu çukur ve düzlüklerden geriye yansır. Bu yansıma yine toplayıcı ve ayna kombinasyonuyla fotodedektöre yollanır. Burada da yansımanın çokluğu yada azlığı ile orantılı olarak sistemin anlayabileceği hale dönüştürülür. Ayrıca İyi pozisyon için gerekli süre “erişim süresi” olarak adlandırılan süreye eşdeğerdir. Güncel sürücülerin bir çoğu 80 milisaniyeden daha düşük bir erişim süresine sahipler. Bu da lazer kafasını taşıyan mekanizmanın sadece hızlı değil, aynı zamanda kesin çalıştığını da gösteriyor. Bunu sağlayan unsurların başında da lazer kafasını taşıyan rayların pürüzsüz yüzeylere sahip olmaları geliyor.
MOTOR (CLV, CAV ve PCAV )
CD’lerin aygıt içerisinde döndürülmesini sağlayan motor üç farklı yöntemle çalışır.16X’den düşük bir CD-ROM sürücünüz varsa muhtemelen CLV (constant linear velocity) metodunu kullandığını söyleyebiliriz.Bu metot ile çalışan bir aygıtın motoru CD’yi, okunmak istendiği veri bloğunun yerine göre farklı hızlarda döndürür.Kafa CD’nin dış kenarlarına doğru olan kısımdaki verileri okuyacaksa motor CD yi yavaş döndürür,merkeze yakın yerlerdeki bilgiler için ise hızlı. Microcontroller adı verilen bir işlemci sayesinde yapılan bu işlem müzik CD’lerimizde kullanılan sistemin aynen CD-ROM sürücülere aktarılmasından kaynaklanır. Yeni çok hızlı CD-ROM sürücüler ise bu değişkenlik yerine CD’nin sabit hızda döndürüldüğü CAV(constant angular velocity) sistemi kullanılır ki bu da sabit disklerde kullanılan metottur.Kafanın nerde olduğuna bakılmaksızın motor aynı hızda döner.Bilgiler CD üzerinde halkalar(iz) şeklinde yer aldığından ve hız da sabit olduğundan kafa daha büyük yörüngede daha fazla bilgi okuyacaktır.Bu sebepten CAV teknolojini kullanan CD-ROM sürücüler dış izlerde daha fazla veri transferi yaparlar.Bu teknolojiye geçiş motorun daha fazla döndürebilme kapasitesine karsın,CLV kullanılması halinde değişik devirlere inip çıkmanın zorluğundan doğmuştur. Günümüzün modern CD sürücüleri ise bu iki tekniği birleştiren PCAV (partial constant angular velocity) tekniğini kullanmakta.PCAV teknolojisi dış sektörlerde CLV’ye geçiş yapar.Tüm bu tekniklerde motor mekanizmasını başarısı büyük önem taşıyor.
CD-ROM SÜRÜCÜDE HIZ
Bildiğimiz gibi CD-ROM sürücülerin hızları X ile gösteriliyor. Temel olarak müzik setlerinde kullanılan ve CD’yi 210 ile 539 devir arası döndürebilen CD Player’ların hızı 1X olarak kabul edilir. 2X hızındaki bir CD-ROM sürücü ise 420 ila 1078 devir hizmet verebiliyor ve böylece X’ler arttıkça devir de artıyor. Devir artmasına artıyor da acaba performans da artıyor mu? Çoğu kullanıcı için bu X’ler performans için bir kıyaslama göstergesi. Yani örneğin 32X bir CD-ROM sürücüye gerek veri aktarım kapasitesi gerekse erişim süresi bakımından 16X’in 2 katı performanslı gözüyle bakılıyor.Ya da 16X’in 4 dakikada kopyaladığını 32X 2 dakikada kopyalar şeklinde düşünülüyor. Oysa pratikte böyle değil. Teoride 1X’in saniyede 150 KB veriyi transfer edebildiği kriteri baz alınarak 32X bir CD-ROM sürücünün saniyede (32*150KB) 4,8 MB veri transfer etmesi gerekir. Ancak bu performansı yakalamak sadece motorun devir sayısına değil daha birçok faktöre bağlıdır.
Günümüzde kullanılan uygulamaların çoğu CD’nin üzerindeki çeşitli yerlerde yer alan bilgileri kullanır.Yani CD-ROM sürücünün sıralı okuma yapmasına gerek kalmaz.Hal böyle olunca da erişim süresi ön plana çıkar. 32X bir CD-ROM sürücünün 1X e göre 32 kat daha fazla ya da buna yakın performans gösterebilmesi için sıralı okuma gerektiren uygulamalar ile çalışıyor olması gereklidir (örneğin filmler).Yani CD-ROM sürücüsünün performansı önemli ölçüde kullandığı medyaya bağlıdır. CD’nin daha az bilgi içeren tam ortalarına gelindiğinde performans neredeyse yüzde 40 oranında düşer.Çünkü günümüzde kullanılan CAV teknolojisinde sürücüler gerçek X’lerini sadece en dış izde gösterebilir.İşin kötüsü CD’ler üzerine bilgiler içeriden dışarıya doğru yazılmaya başlanır. Doğal olarak yarısı boş bir CD’nin okuması sırasında dış izler boş olduğundan CD-ROM sürücünün üzerinde yazılan X’e asla ulaşılamaz.
CD-ROM’LARIN TARİHİ VE KULLANIM ALANLARI
İlk Cd-rom Sony ve Philips tarafından 1978 yılında müzik cdlerini okuma için üretilmiştir.Yani genel anlamda CD-ROM lar bilgisayar dünyasına girmeden önce müzik amaçlı çıkmışlardı. Ve özellikleri de dijital ses verilerini okuyabilecek hıza göre geliştirilmişti. Ancak bu hız bilgisayar işlevi için yeterli olamadığından ilk zamanlarda kullanımı düşünülmüyordu. Daha sonra bilgisayarların hızı artınca ve yüksek kapasitelerden dolayı data saklama birimi olarak kullanılmaya başlandı. CD sürücüleri ilk kez piyasaya sürüldüğünde bu gün olduğu gibi doğrudan anakartalardaki soketlere doğrudan bağlanan aygıtlar değillerdi. Sürücü ya ses kartına ya da ayrı bir IDE kontrol kartı sayesinde kullanılabiliyordu. Bu sebeple DOS’a bir ya da birkaç sürücünün tanıtılması gerekiyor ve kullanım oldukça zorlaşıyordu. Daha sonra çıkan standartlarla arabirimler değişti. Aynı şekilde CD-ROM’ların daha da yaygınlaşması ve değişik kullanım alanı bulması için farklı seçenekler çıkarıldı.Her geçen yıl gelişmeye devam eden CD-ROM’lar yaygın olarak 52X hızında bir süre kullanıldı. Hemen hemen 2000 yılından itibaren her yerde bu tip CD-ROM’lar bulmak mümkün.Ancak son bir iki yıldır 72X e kadar çıkan hızlarda üretim yapılmaktır. Tabi bu kadar yüksek hızlar DVD-ROM’ların CD-ROM’ların önüne geçmesini engelleyemedi.Artık DVD’lerin yaygınlaşmasıyla CD-ROM’lar son dönemlere girmiş gibi gözüküyor.Çünkü DVD-ROM’lar geriye dönük olarak cd’leri de okuyabildikleri için cd okumak için ekstra bir donanıma ihtiyaç duyulmuyor.
CD-ROM’lar ilk olarak sadece müzik cd’lerini okumak amaçlı üretilmişlerdi.Ancak veri taşıma teknolojisinin gelişmesiyle birlikte üretilen yüksek kapasiteli cd’lerin daha hızlı ve hatasız okunabilmesi için CD-ROM’larda hatırı sayılır değişiklikler geçirmişlerdir.Öyle ki ilk sürücüler 210 ile 539 devirde dönebilirken günümüzde bu sayılar 15120 ile 38808 devirlere ulaşmışlardır. Bu sayede erişim süreleri daha düşük seviyelere inmiştir. Bu gibi önemli gelişmelere rağmen CD-ROM’lar belli tipteki cd’leri okuyabilmektedir. Örnek olarak ; Müzik cd’leri , VCD’ler , Data cd’leri örnek verebilir. Verdiğimiz bu örnekler ile CD-ROM sürücülerin hangi sektörlerde kullanıldığı apaçık ortaya çıkmaktadır.Müzik sektörünün değişmez elemanı olmaya devam etmektedirler.Ayrıca bazı oyun ve programların dağıtılmasında hala cd’lere başvurulmaktadır.Buda CD-ROM sürücüleri bir nebze olsun hayata bağlamaktadır.
CD’nin okunması
Lazerden çıkan ışın demeti cd üzerinde ki çukurlara ve tepelere çarparak geriye yansıyor.Yansıma sensörüne ışık geliyorsa 0 değeri üretiliyor.Işık gelmezse ki bu orda bir çukura denk gelindiği anlamına geliyor ve 1 değeri üretiliyor. Fotodedektöre yollanan bu değerler anlamlı makine kodlarına çevrilerek bilgisayarın anlayabileceği verilere dönüştürülür.
kaynak:https://ebruafsin.wordpress.com/ders-konulari/cd-rom-nedir-nasil-calisir
CD-DVD Sürücüsü Nedir? Nasıl Çalışır? Ne İşe Yarar?
Bu yazımızda her türlü ses, video, resim ve dosyaları depolayabildiğimiz CD ve DVD’lerin bilgisayarlarda okunmasını sağlayan CD-DVD sürücüleri hakkında bilgi verilmiştir. CD, "Compact Disc" kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Sayısal verilerin makineler tarafından okunmasını sağlayan, yapılardır. Bu okuma işlemi ise lazer tabanlı okuyucular tarafından gerçekleşir.
Yazar: Selim Ateş
Lazer tabanlı okuyucular olan CD ve DVD’ler günlük hayatta işimizi olağanüstü kolaylaştıran bilgi depolama alanlarıdır. Bilgisayar ortamında ise bu depolama alanlarının okunmasını sağlayan CD-DVD sürücüsü adı verilen parçalar bulunmaktadır.
CD’ler verilerin makineler tarafından okunmasını sağlayan ve bu verilerin depolanabildiği optik bir medyadır. Günümüzde kaset ve plak gibi kayıtların yerini almıştır.
Çünkü CD’ler teyplerden daha hızlı bilgi depolaması yapabilme özelliğine sahiptirler. Veriler CD’lere ikili kodlama sistemiyle yazılır, oysa teyplerde analog biçime dönüştürme zorunluluğu bulunmaktadır. İlk başta sadece okunabilir şeklinde üretilen CD’ler daha sonra tekrar yazılabilme ve üzerine kayıt yapabilme gibi özelliklerle geliştirilmiştir. CD’lerden pek farklı olmayan DVD’ler, üzerinde uygulanan teknoloji sayesinde bir CD’den 7 kat daha fazla bilgi depolayabilme kapasitesine sahiptir. DVD sürücüsü ise DVD’ye tutulan lazer ışının optik yansımalarını okuyan bir bilgisayar parçasıdır.
CD-DVD Sürücüsü Nedir?

Video Disk (Sayısal Video Diski) sözcüklerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. 16x, 24x, 36x gibi değişik hızlarda okuma kapasitelerine sahip olanları vardır. Mevcut DVD sürücülerinin çoğu 12x veri okuma hızı sunmaktadır. Bu X değerinin karşılığı CD sürücüsündeki değerle aynı değildir. DVD için X 1352 KB/s’dir. 12X’lik bir DVD sürücüsü için maksimum okuma hızı 16244 KB/s’dir. CD/DVD sürücüsünün bilgisayardaki karşılığı harddisk sayısına ya da harddiskin bölümlendirilmesine bağlıdır. Standart yani tek harddisk olan bilgisayarlarda CD/DVD sürücüsü D harfi ile gösterilmektedir. Kullanılan bilgisayarda eğer ki birden fazla harddisk mevcutsa harddiskleri ifade eden harfleri takiben ilk harf CD/DVD sürücüsünü gösterecektir. Kullanılan bilgisayarda iki adet CD/DVD sürücüsü bulunuyorsa harddiski ifade eden harfleri takiben ilk harf CD/DVD sürücüsünü gösterecektir.
CD-DVD Sürücüsü Nasıl Çalışır?

DVD’lerde CD’ye göre katman teknolojisi farklı olup, yüzeyinde yer alan boşluklar çok daha küçüktür. DVD sürücüler de yüzey alanlarını okumak için lazer kullanır. DVD sürücülerde çukurların genişliği daha ufak olduğundan kullanılan lazerin dalga boyu da daha küçük olmaktadır. DVD sürücülerde kırmızı lazer kullanılır. DVD sürücüsünün lazerinde akım bobini bulunur. Bu bobinden geçen akımın artırılmasıyla birlikte lazerin ikinci katmana odaklanması sağlanır. Böylece çukurların transparan katmanda olduğu gibi okunması sağlanır.
CD-DVD Sürücüsü Ne İşe Yarar?

CD sürücüler bilgi kaydetmemizi sağlayan cihazlardır. Bunlar hem yazılabilir (CD-R) hem de tekrar tekrar yazılabilir (CD-RW) olarak adlandırılır. CD- RW sadece yazma olarak değil okuma da yapabilmektedirler. Aynı zamanda elektronik kayıt, yedekleme, ses, video ve bilgisayar verilerini sayısal bir formatta saklayabilme gibi bir özelliği de vardır.
kaynak:http://bilgihanem.com/cd-dvd-surucusu-nedir-nasil-calisir/
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)